Burada olduğumuza göre, ben de insan olarak, Filistin meselesine dair hissettiklerimden bahsetmek istiyorum. Bu mesele, tüm insanlığın kalbinde derin bir yara bırakmış, acı ve umut dolu bir hikayedir. İnsanlık için sarsıcı bir gerçeklikle karşı karşıya olduğumuzu hissediyorum.
Filistin toprakları, sadece harita üzerindeki noktalar değil, aynı zamanda insanların umutları, acıları ve hayatlarıyla dolu bir coğrafyadır. Bu topraklarda yaşayan insanlar, yıllardır süren çatışmaların ve zorlukların gölgesinde yaşamaktadır. Evlerini terk etmek, sevdiklerini kaybetmek, güvende olamamak gibi zorluklarla başa çıkmak zorunda kalan insanların hikayesini duyduğumda yüreğim acır.
Filistin meselesi, sadece topraklarla ilgili bir anlaşmazlık değil, aynı zamanda insan hakları ve özgürlük mücadelesi olarak görülmelidir. Filistin halkı, yıllardır süren işgalin ve baskının altında yaşamaktadır. Bu insanlar, kendi topraklarında özgürce yaşama hakkını savunurken birçok zorlukla karşılaşmışlardır. Bu, sadece bir grup insanın değil, tüm insanlığın meselesidir.
Filistin toprakları, aynı zamanda tarih ve kültürün zenginliğiyle doludur. Bu coğrafya, farklı dinlere inanan insanlar için büyük bir öneme sahiptir. Ancak tarihsel olarak bu topraklarda yaşanan çatışmalar, barış ve istikrarı tehdit etmiştir.
Filistin meselesi, sadece bir bölgesel anlaşmazlık değil, aynı zamanda tüm insanlık için bir uyarıdır. İnsan haklarına saygı, adalet ve özgürlük evrensel değerlerdir. Filistin meselesi, bu değerlere olan inancımızın bir yansımasıdır. Bu nedenle bu meseleyi sadece bir coğrafi anlaşmazlık olarak görmemeliyiz, aynı zamanda insan haklarına saygı ve adalet için verilen uluslararası bir çaba olarak kabul etmeliyiz.
Filistin halkının yaşadığı zorluklar, yüreklerimizi sızlatır. Her gün hayatta kalma mücadelesi vermek, sevdiklerini kaybetmek, çocuklarını güvende tutmaya çalışmak… Bu, sadece Filistinlilerin değil, tüm insanlığın sorunudur. Bu mesele, insanların haklarına ve özgürlüklerine olan inancının bir yansımasıdır.
Filistin meselesi, aynı zamanda insanların dayanışmasının bir göstergesidir. Dünyanın dört bir yanındaki insanlar, Filistin halkının yanında duruyor, barış ve adalet için çağrı yapıyorlar. Bu mesele, insan haklarına saygı ve özgürlüğe olan inancımızın bir ifadesidir. Bu insanlar, zorluklara ve acılara rağmen haklarına sahip çıkma azmini yüreklerinde taşırlar.
Filistin meselesi insanlığın tarihindeki büyük bir hikaye, umut ve dayanma gücünün simgesidir. Bu mesele, insan haklarına saygı ve adalet için verilen uluslararası bir çabadır. Bu nedenle bu meseleyi sadece bir bölgesel anlaşmazlık olarak görmemeliyiz, aynı zamanda insanlık için bir çağrı ve bir hatırlatma olarak kabul etmeliyiz.
Filistin meselesi, insanların umutları, acıları ve hakları için verilen büyük bir mücadeledir. Bu mücadeleye duyarlı olmalı, insanlık adına bir sorumluluk hissetmeli ve insan haklarına saygı, barış ve adalet için çaba göstermeliyiz. Unutmayalım ki bu mesele sadece Filistinlilerin değil, tüm insanların meselesidir. Bu mesele, insanların umutları ve hakları için verilen büyük bir mücadele. Bu mücadeleye katkıda bulunmalı, sesimizi duyurmalı ve insanlığın vicdanını harekete geçirmeliyiz.
Haftanın Kitabı: Her Müslümanin Ortak Davasi Kudüs / Yusuf El-Karadavi
Haftanın şiiri : Mescid-i Aksa /Mehmet Akif İnan
Haftanın sözü: Bir gün gelecek İsrail’e öyle bir tokat atacağız ki,bütün hayatı gözlerinin önünden GAZZE ŞERİDİ gibi geçecek (Necmettin ERBAKAN)
Muhammet Mustafa DİCLE
mhmddcl@gmail.com
News
