TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Cumhuriyet Halk Partisi Adıyaman Milletvekili Av. Abdurrahman Tutdere, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmekte olan Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin kamulaştırma davalarının bedel, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri tahsilatını düzenleyen 5. maddesi üzerine söz alarak maddenin eksik noktalarını dile getirdi.
Milletvekili Tutdere yapılan değişiklikle Ak partinin avukatların geçim kaynağına göz diktiğini, vatandaşın ise idare karşısında savunmasız hale getirildiğini söyledi. Kamulaştırma bedellerindeki nispi vekâlet ücretinin maktuya çevirmesini öngören maddeye sert tepki gösteren Milletvekili Tutdere, “5’inci madde avukatların resmen canına okuyan bir madde. Avukatlık Kanunu’ndaki değişikliklerle avukatlar şu andaki hayat pahalılığı karşısında, iş yokluğu ve avukat sayısının fazla olması nedeniyle zaten büyük bir mağduriyet yaşıyorlar. Siz avukatlık süreniz boyunca bir tane iyi kamulaştırma davası yakalarsanız onunla evlenirsiniz, onunla araba alırsınız, ofis alırsınız; başka türlü bir şey kazanma şansınız yoktur. Öyle anlaşılıyor ki Ak partinin buna da göz dikmiş ve kamulaştırma bedellerinde nispi olan vekâlet ücretlerini maktuya çeviriyor.” dedi.
Bu Teklif Avukatların Emeğine Göz Diken Bir Teklif
Teklifin avukatların emeğine göz diken bir teklif olduğunu vurgulayan CHP’li Tutdere, “Bu teklif avukatın vekâlet ücretine, emeğine göz diken bir teklif; bunu gerçekten kabul etmek mümkün değil. İdare karşısında bireyi ve avukatı korumak gerekirken neden burada idareye üstünlük tanınıyor. Neden idarenin maktu vekâlet ücreti ödemesini garanti altına alıyoruz? Sonuçta avukatlar da kamu hizmeti görüyor. Bir dava onlarca yıl sürebiliyor, avukat bunu sonuna kadar takip ediyor ve dava sonunda maktu bir vekâlet ücreti alacak. Zaten avukatlar müvekkillerinden tahsilat yapmakta güçlük çekiyor. Bu avukatların haklarına resmen bir saldırıdır. Biz bunu bu şekilde değerlendiriyoruz. Bu nedenle bunun tekliften çıkarılması lazım. Avukatlar kamulaştırma davalarında önceki şekilde nispi vekâlet ücretine hak kazandıklarında bu ücretlerin ödenmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Vatandaş İdare Karşısında Korumasız Hâle Gelecek
İcranın geri bırakılması kararının teminatsız olmasının vatandaşı idare karşısında korumasız hâle getireceğini ifade eden Tutdere, “İcranın geri bırakılması konusunda yine idare vatandaşa karşı korunmuş oluyor. Biz uygulamada şunu biliyoruz: Zaten kamu kurumlarının büyük bir çoğunluğu kamulaştırma bedelini canı isteyince ödüyor. Belediyeler bütün hesaplara kamu yararı kararı alıyorlar; avukatlar elinde mahkeme kararıyla kapı kapı geziyor, vatandaşın hakkını alamıyor ve vatandaş, mülkiyet hakkı elinden alındığı hâlde alacağını ancak yıllar sonra alabiliyor, bazen de hiç alamıyor. İcranın geri bırakılması kararının teminatsız olması vatandaşı idare karşısında korumasız hâle getirecek.” dedi.
Vatandaşın Güç Karşısında Korunması Temel Anayasa İlkesidir
Vatandaşın güç karşısında, devlet karşısında korunmasının anayasal bir gereklilik olduğunu vurgulayan Milletvekili Tutdere, “Anayasa’mızda da temel ilkedir- vatandaşın iktidar karşısında, güç karşısında, devlet karşısında korunması gerekiyor. Peki, burada vatandaş niye korunmuyor? Diyelim ki bir vatandaş icranın geri bırakılması için bir dava açmak zorunda kaldı, fazla ödendi, idare geri istedi, ne olacak şimdi? Bir de şöyle bir şey var uygulamada: Şimdi, bazen mahkeme karar veriyor “Kamulaştırma bedelini yatır.” diye, idareler kamulaştırma bedelini yatırmıyorlar; vatandaşın tapusu geçmiş idareye, parayı da idare ödemiyor. Peki, ne olacak? Bu konuya ilişkin yine herhangi bir düzenlemeniz ve çalışmanız yok. “İdare parayı ödemezse tapu otomatik olarak vatandaşa geri iade edilir.” şeklinde bir düzenlemeye ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı.
Yapılan Düzenleme Hak Mahrumiyeti Yaratacak
Yapılan değişiklikle hak mahrumiyetinin yaratılacağına dikkat çeken Milletvekili Tutdere, “Uygulamada çok sayıda örnek var; tapuyu almış, üzerine binasını yapmış, parayı da ödemiyor. Müeyyidesi ne? “Efendim, geri bırakılması için teminata gerek yok. Ben bir dilekçe veririm, icrayı da geri bırakırım, üç-dört yıl da vatandaşı mahkeme kapısında öyle bekletirim. Sen misin bedeli fazla isteyen, sen misin hakkını isteyen?” şeklinde bir uygulamaya dönecektir; bu, hak mahrumiyeti yaratacaktır, bunun da dikkate alınmasını talep ediyoruz.” şeklinde konuştu.
VİDEO GALERİ
3 gün önceADIYAMAN
3 gün önceADIYAMAN
3 gün önceADIYAMAN
4 gün önceADIYAMAN
4 gün önceADIYAMAN
4 gün önceADIYAMAN
4 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.