KESK Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, enflasyondan işsizliğe, yoksullaşmadan ekonomik durgunluğa kadar hayatın her alanda kâbusa çeviren kapsamlı kriz bitmek bilmediğini söyledi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Adıyaman Şubesinde toplanan üyeler, hayat pahalılığında maaşlar eridiğini söyledi.
“Karşımızda yaklaşan seçimlerde koltuğu kaybetme tehlikesi gittikçe artan bir iktidar var”
Toplanan üyeler adına açıklama yapan KESK Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik,”Çok zor günlerden geçiyoruz. Halkın yüzde 99’u olarak yaşadığımız tablo gittikçe kararıyor.
enflasyondan işsizliğe, yoksullaşmadan ekonomik durgunluğa kadar hayatın her alanda kâbusa çeviren kapsamlı kriz bitmek bilmiyor. Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Artan hayat pahalılığında maaşlarımız, ücretlerimiz mum gibi eriyor. Ülkeyi yönetenler Gelişmiş ülkelerde bile raflar boş, dünya hatta gelişmiş batı ülkeleri bizi kıskanıyor nutukları atıyorlar. Evet, ülkede market rafları dolu ama bizim cüzdanlarımız, ceplerimiz boş. Marketleri, pazarları artık müze gezer gibi dolaşıyoruz. Raflardaki her şey el yaktığı için bakıp, bakıp çıkıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz olduk. Kış kapıya dayandı. Doğalgaz, elektrik faturası kâbusumuz yeniden başladı. Gelir adaletsizliği derinleşiyor. Toplumun en zengin yüzde 1’i toplam servetin yüzde 41’ini elinde tutuyor. Yüzde 99’u olarak bizler ise geriye kalan yüzde 59’u paylaşıyoruz. Yine bir seçim arifesizdeyiz. Karşımızda yaklaşan seçimlerde koltuğu kaybetme tehlikesi gittikçe artan bir iktidar var. Bunun için yıllardır hayata geçirdikleri taktiğe bir kez daha sarılıyorlar. 2023 bütçesini halk için “kesenin ağzının açılacağı” bir bütçe gibi göstererek seçim yatırımına dönüştürmeyi hedefliyorlar. Bu hedef için seferber edilen yüzlerce medya kuruluşu her gün “yeni yılda asgari ücretliye, emekliye, memura yüksek oranlı zamlar yapılacak” haberleri yapıyor.
Buradan emeği ile geçinen tüm kesimleri, yurttaşlarımızı uyarıyoruz. Bugüne kadar onlarca, yüzlerce defa hayata geçirilen bu oyunu bozmaya çağırıyoruz. Bugüne kadar bize ne zaman kaşıkla bir şey verseler kepçe ile geri aldılar. En son sene başında tarihi artış yaptık dedikleri asgari ücrete temmuz ayında tekrar artış yapmak zorunda kaldılar. Yine sene başında “asgari ücrete gelir vergisi muafiyeti getirdik, tüm ücretliler bu muafiyetten yararlanacak” dediler. Şimdi TBMM’de görüşmeleri devam eden bütçe ile yine bir kez daha aynı oyunu kuruyorlar.
Yirmi yıllık iktidarlarında büyütüp içinden çıkılmaz hale getirdikleri sorunları yarım yamalak düzenlemeler yaparak seçim yatırımı haline getirmeye çalışıyorlar.
Yıllardır “amasız, fakatsız, koşulsuz kadro” talebi için mücadele eden sözleşmelilere ara bir formül olarak 3+1 sistemi öneriyorlar. Buna rağmen bırakalım ücretli öğretmenler, vekil ebeler, taşeron istihdam edilenler başta olmak üzere yüz binlerce çalışanı her dört sözleşmeliden birini dahi kapsam dışında tutan bir düzenlemeyi müjde olarak pazarlamaya çalışıyorlar.”dedi.
“Yüzde 1’in çıkarı için yüzde 99’u yok sayan adaletsizliğe, haksızlığa karşı çaresiz değiliz”
Dün yıllık enflasyon sadece yaklaşık 1 puan hız kaybettiğini aktaran Başkan Bozgeyik,”Daha birkaç yıl önce bizzat Cumhurbaşkanı tarafından çift dikiş denilerek hakaret edilen milyonlarca EYT’li aylardır çözüm bekliyor. Dün TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verilerinden sonra enflasyon düşüyor propagandasına başladılar. Oysa dün yıllık enflasyon sadece yaklaşık 1 puan hız kaybetmiştir. En önemlisi bizler için, halk için en önemli kalem olan gıda enflasyonu son bir ayda yüzde 5,75 artarak yıllık yüzde 102,55 seviyesine çıkmıştır. Üstelik bu rakamlar yaşanan gerçek hayat pahalılığının en az yarısını yutan TÜİK’in rakamlarıdır. Üstelik cebimizden alacakları vergilerin bize yol, su, elektrik olarak dönmeyeceğini daha baştan söylüyorlar. Açık açık sizden aldığımız, ücretlerinizden kestiğimiz vergileri toplumun yüzde 1’ini bile oluşturmayan bir avuç zengine, patrona, teşvik, vergi affı olarak aktarcağız diyorlar. Kısacası 2023 bütçesinde kesenin ağzını işçiler, emekçiler, emeklikler, çiftçiler, küçük esnaflar için yani halkın yüzde 99’u için açmıyorlar. Kesenin ağzı her zaman olduğu gibi yine paradan para kazananlar, faizden, hazine garantisinden beslenenler, çalıştırdığı asgari ücretliler kadar bile vergi ödemeyenler için açılıyor.
Açlık sınırı altıdaki asgari ücretin yüzde 50 artırılması konusunda Çalışma Bakan’ın Hayali değil gerçekçi bir rakam üzerinde durmak lazım” sözleri iktidarın kimden yana olduğunu fazlası ile ispatlıyor. Yüzde 1’in çıkarı için yüzde 99’u yok sayan adaletsizliğe, haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Bunun için bir adım daha atıyoruz. Emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize sahip çıkmak için 17 Aralık Cumartesi günü Ankara’da “Seçim Bütçesi Değil, Halktan-Emekten Yana, Geçim Bütçesi İstiyoruz Mitingi’nde buluşuyoruz. Çağrımız işçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi, kadını, genci ile bu düzenin çarkları ile yoksullaştırılan, ezilen, ötekileştirilen herkesedir.” Şeklinde konuştu.
Yapılması gerekleri sıralayan Başkan Bozgeyik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Temel tüketim maddelerine son iki yıl içinde yapılan zamların geri alınması, mali kayıplarımızın yaşanan gerçek hayat pahalılığı ve yoksulluk sınırında yaşanan artış temel alınarak telafi edilmesi,
Vergide adaletin sağlanması, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması,
Tükettiğimiz her şeyden alınan dolaylı vergilerin düşürülmesi, gelir vergisi birinci dilim oranının yüzde 15 ten yüzde 10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesi, kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılması, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınması, toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesi
Kamu hizmetlerinin tasfiyesine, özelleştirmelere, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine aktarılan hazine garantilerine son verilmesi, kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılması, her türlü güvencesiz istihdama son verilmesi, engelli yurttaşların erişebilirlik sorununun çözülmesini, engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi, kaynaklarımızın savunmaya, güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; adaletin tesis edilmesi, emek, barış ve demokrasi için kullanılmasıdır.”
ADIYAMAN
1 saat önceADIYAMAN
1 saat önceADIYAMAN
1 saat önceADIYAMAN
2 saat önceADIYAMAN
2 saat önceSİYASET
2 saat önceADIYAMAN
2 saat önce