Adıyaman’da Hükümet de Muhalefet de Sınıfta Kaldı: Halk Yalnız, Yaralar Derin
6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıldan fazla geçti, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından ise tam bir yıl doldu. Ancak ne iktidar ne de muhalefet halkın yarasını sarmayı başarabildi. Adıyaman merkez ve ilçelerinde seçilen belediye başkanları, bir yıllık süreçte halkın beklentilerinden uzak kaldı. Kentte ciddi bir “yönetim boşluğu” hissedilirken, merkezi hükümet ile yerel yönetimler arasındaki kopukluk, deprem bölgesi olan Adıyaman’ı adeta kaderine terk etti.
Belediyelerde Seçim Bitti, Umutlar da Bitti
2024 yerel seçimlerinde Adıyaman merkez belediyesi dahil birçok ilçe ve belde el değiştirdi:
Adıyaman Merkez Belediyesi: CHP – Abdurrahman Tutdere
Kahta Belediyesi: AK Parti – Mehmet Can Hallaç
Besni Belediyesi: AK Parti – Reşit Alkan
Gölbaşı Belediyesi: CHP – İskender Yıldırım
Gerger Belediyesi: AK Parti – Erkan Aksoy
Samsat Belediyesi: AK Parti – Halil Fırat
Sincik Belediyesi: AK Parti – Mehmet Korkut
Çelikhan Belediyesi: DEVA Partisi – Mustafa Bulut
Tut Belediyesi: AK Parti – Ercan Öncebe
Beldelerden Yaylakonak ve Kömür’de ise CHP kazanırken, diğer beldelerde AK Parti ve bağımsız adaylar yarıştı.
Vatandaşların çoğunluğu bu seçimde iktidara sarı kart gösterdi. Ancak bu tercihin halkın lehine işlemediği görüşü yaygın. Muhalefet belediyeleri, özellikle CHP’li yönetimler, merkezi hükümetin bürokratik engelleriyle karşı karşıya kaldıklarını öne sürerken, iktidar cephesinden ise beklenen destekler gelmiyor. Devletin imkanlarının halk için değil, sandık sonuçlarına göre yönlendirildiği izlenimi kamuoyunda gün geçtikçe güçleniyor.
“Oy Vermedin, Hizmet de Alamazsın” Algısı Derinleşiyor
Adıyamanlılar arasında yaygınlaşan algı şu: “AK Parti’ye oy vermeyen ilçeler ve beldeler, Ankara tarafından cezalandırılıyor.” Depremin ağır yükünü hala taşıyan vatandaş, hükümetin sadece kendi partisine ait belediyeler üzerinden hizmet götürmesini açıkça eleştiriyor. Muhalefet cephesinde ise “bizi çalıştırmıyorlar” savunması, artık vatandaş nezdinde inandırıcılığını yitiriyor.
Bir vatandaşın ifadesiyle:
“Oy verdik değişsin dedik, yine değişen bir şey olmadı. Oy vermedik diye yollar yapılmıyor, su verilmiyor. Bu nasıl devlet? Bu nasıl hizmet anlayışı?”
Hükümet Bürokrasisi Engel mi Oluyor?
CHP, Adıyaman merkez ve bazı ilçelerde seçimi kazandı ancak başta İller Bankası olmak üzere merkezi bütçeden gelen desteklerde gecikmeler yaşandığı iddiası kamuoyunda sıkça dile getiriliyor. Belediyelerin proje onayları ve ödenek tahsisleri uzun süre bekletiliyor. Kaynakların partili belediyelere daha hızlı ve daha yüksek oranda aktarıldığı yönündeki değerlendirmeler, iktidarın tarafsızlık ilkesini zedelediği gibi devlet ciddiyetini de sorgulatır hale getiriyor.
Muhalefet: “Bahane Üretmekten Öteye Gidemedi”
Öte yandan muhalefet cephesindeki belediyeler de görevdeki ilk yıllarında somut bir çözüm üretmekte yetersiz kaldı. Gerek afet sonrası barınma krizi, gerekse altyapı sorunları karşısında vatandaşın karşısına sürekli “yetki yok”, “kaynak yok” gibi gerekçelerle çıkılması tepkilere neden oldu.
“Madem yapamayacaktınız, neden aday oldunuz?” sorusu yerel yöneticilere yöneltilen en sık eleştirilerden biri oldu.
Siyaset Polemik Üretiyor, Halk Konteynerde Uyuyor
Adıyaman’da hem hükümetin hem de muhalefetin odaklandığı konu halkın ihtiyaçları değil, birbirini suçlamak oldu. Sosyal medya üzerinden yürütülen polemikler, siyasi açıklamalar ve basın açıklamaları bir yana, konteynerde yaşayan on binlerce insanın yaşadığı sefalet hala çözüm bekliyor.
Adıyamanlılar, siyasetten uzak, somut çözüm isteyen bir pozisyonda duruyor. Ne parti ismi, ne ideoloji, ne genel merkez ilgilendiriyor onları. “Evimiz yıkıldı, yardım gelmedi, başkan kim olmuş fark etmedi. Tek isteğimiz bir ev, bir iş, bir sıcak yemek.” sözleriyle özetliyorlar taleplerini.
Depremin Siyaseti Olmaz!
Vatandaşın beklentisi açık: Deprem sonrası şehirlerin yeniden inşasında siyaset değil, insan odaklı yönetim anlayışı ön planda olmalı. Ancak mevcut durumda ne merkezi hükümet ne de yerel yönetimler bu sınavdan geçebilmiş değil.
Adıyamanlılar bir kez daha sesleniyor: “Bizi partilerle değil, hizmetle yönetin!”
News
