Adıyaman’da depreme dirençli yeni çarşı projesi hızla yükseliyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Adıyaman’da kentin ticari hayatını yeniden canlandırmak ve vatandaşlara modern bir alışveriş deneyimi sunmak amacıyla başlatılan 1. Etap Çarşı Projesi’nin inşaatı tüm hızıyla sürüyor.

Proje kapsamında, depreme dayanıklı yapılarla estetik ve ekonomik değer taşıyan bir yaşam alanı inşa ediliyor.

Adıyaman Valisi Dr. Osman Varol, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hayata geçirilen projenin şantiye alanını ziyaret ederek yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Vali Varol, modern dükkânlar ve sosyal donatı alanlarıyla donatılacak çarşının, hem esnaf hem de vatandaşlar için yeni bir cazibe merkezi olacağını belirtti.

Depremden ağır etkilenen kentte yalnızca kalıcı konutlar değil, aynı zamanda şehrin vizyonunu değiştirecek projeler ürettiklerini ifade eden Vali Varol, “Adıyaman’ı eski canlılığına kavuşturmak ve sosyal yaşama yeni bir soluk getirmek için çalışıyoruz,” dedi.

Vali Varol, kente değer katacak bu önemli projenin hayırlı olmasını dileyerek, çalışmaların en kısa sürede tamamlanacağını vurguladı.

Adıyaman’da depreme dirençli yeni çarşı projesi hızla yükseliyor

Kaynak : PHA

Küçük: ‘Savaşların dördüncü cephesi rezerv odalarıdır, altın ekonomik savunmanın ilk hattıdır’

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Küresel ölçekte patlak veren çatışmaların yalnızca sıcak cephelerde değil, merkez bankalarının kasalarında, borsalarda ve döviz piyasalarında da yürütüldüğüne dikkat çeken Mali Müşavir Mehmet Küçük, Perre Haber Ajansı’na özel değerlendirmelerde bulundu. Savaşın ekonomik etkilerini detaylı şekilde analiz eden Küçük, özellikle altın piyasalarının ve döviz kurlarının savaş dönemlerinde birer “gizli cephe”ye dönüştüğünü vurguladı.

“Savaş yalnızca askeri değil, finansal bir mücadeledir; altın fiyatı, kur hareketi ve rezerv yönetimi bu mücadelenin görünmeyen cephesidir”

“Altın, savaşların en eski ve en güvenilir göstergesidir”

Küçük, savaşın başlamasıyla birlikte global yatırımcıların ilk refleksinin altına yönelmek olduğunu belirtti. Bunun temel sebebini şöyle açıkladı:

“Altın fizikidir, sınırlıdır ve merkez bankalarının bastığı paralar gibi itibari değildir. Bu nedenle yatırımcılar, savaşın başladığı anda riskli varlıklardan çıkar ve güvenli liman olarak altına yönelir. Bu talep artışı da doğrudan altın fiyatlarına yansır.”

“Merkez bankaları, rezervlerde altına yöneliyor”

Savaş riski taşıyan dönemlerde merkez bankalarının da döviz yerine altına yöneldiğini kaydeden Küçük, bu durumun piyasa dinamiklerini nasıl etkilediğine dikkat çekti:

“Altın, jeopolitik krizlerde dövize göre daha az manipüle edilebildiği için merkez bankaları rezervlerini altın lehine değiştiriyor. Bu da hem fiyatları artırıyor hem de global rezerv tercihlerinde dönüşüme yol açıyor.”

“Kur yükselişi, savaşın ilk ekonomik etkilerindendir”

Altınla birlikte savaşların etkilediği bir diğer alanın döviz piyasaları olduğunu vurgulayan Küçük, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Savaş nedeniyle risk primi yükselen ülkeler, yabancı sermaye girişinde zorlanır. Yatırımcılar, ülke parasından çıkar ve dövize yönelir. Bu da yerel para biriminin değer kaybetmesine, döviz kurunun yükselmesine neden olur.”

Ayrıca savaşın enerji tedarik zincirine etkisinin, ithalatçı ülkelerde maliyetleri artırarak enflasyona yol açtığını belirten Küçük, “Bu enflasyon, faiz artışlarını tetikler ve döviz baskısını daha da artırır. Kur ve enflasyon arasındaki bu kısır döngü, savaşın ekonomik yükünü derinleştirir” dedi.

“2022 örneği: Rusya-Ukrayna savaşı sonrası altın ve petrol tırmandı”

Küçük, teorisini somut bir örnekle destekleyerek 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna savaşını hatırlattı:

“Savaşın başlamasıyla birlikte altın 2.000 dolar seviyelerine dayandı, petrol hızla yükseldi. Enerji ithalatçısı ülkelerin döviz rezervleri eridi. Merkez bankaları, rezerv stratejilerini yeniden gözden geçirdi. Yani savaşın ilk ekonomik dalgası doğrudan finans sistemini vurdu.”

“Savaş artık bankalarda, rezervlerde ve grafiklerde yaşanıyor”

Modern savaşların yalnızca askerî cephelerde değil, ekonomik alanlarda da yürütüldüğünü ifade eden Küçük, sözlerini çarpıcı bir ifadeyle noktaladı:

“Savaşın dördüncü cephesi artık rezerv odalarıdır. Altın bir maden değil, ekonomik savunmanın ilk hattıdır. Her savaş, bazen barut kokusuyla değil, grafiklerdeki kırmızı bir sıçramayla, kur ekranındaki ani bir yükselişle başlar. Dünya daha kırılgan, piyasalar daha hassas. Bugün savaş, sadece silahla değil; raporlarla, grafiklerle, rezervlerle yürütülüyor.”

Kaynak : PHA

DEM Parti’li Coşkun: ‘Nemrut’a giden yol içler acısı, Samsat susuz tarım yapıyor’

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

DEM Parti Adıyaman İl Eş başkanı Av. Hüseyin Coşkun, partisinin ilçe programları kapsamında Kahta, Gerger ve Samsat ilçelerinde bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretler sırasında yaptığı açıklamalarda bölge halkının yaşadığı altyapı ve yatırım sorunlarına dikkat çeken Coşkun, özellikle Narince’den Nemrut Dağı’na giden yolun durumu nedeniyle iktidara sert eleştiriler yöneltti.

“Kahta, Gerger ve Samsat kaderine terk edilmemeli, iktidar bir an önce adım atmalıdır”

Coşkun, Kahta ilçesine bağlı Narince beldesinde yaptığı açıklamada, Nemrut Dağı’na giden yolun durumunun kabul edilemez olduğunu belirterek şunları söyledi.

dem-partili-coskun-nemruta-giden-yol-icler-acisi-samsat-susuz-tarim-yapiyor

“Nemrut’a giden yol dünyanın sekizinci harikasına yakışmıyor”

“Şu an Kahta ilçemize bağlı Narince kasabasındayız. Dünyanın sekizinci harikasına giden yolun durumu adeta içler acısı. Bizler Nemrut’u turizme kazandırmaya çalışırken, dünyanın sekizinci harikasına gidecek düzgün bir yolumuz dahi bulunmamaktadır. Bir an önce Narince merkez içerisinden geçen yolun, Gerger yolu ile birlikte acilen yapılması gerekiyor. Bu konuda iktidarı somut bir adım atmaya çağırıyoruz.”

“Gerger ve Samsat yatırım görmüyor, yol sorunları çözülmüyor”

DEM Parti İl Eş başkanı Coşkun, ziyaretleri kapsamında Gerger ve Samsat ilçelerinde esnaf ve hane ziyaretlerinde bulundu. Bu ilçelerin yıllardır hak ettikleri yatırımlardan mahrum bırakıldığını dile getiren Coşkun, “Gerger ve Samsat’a bugüne kadar hiçbir zaman gereken önem verilmemiştir. Altyapı eksikleri, yol sorunları çözülmemiştir” dedi.

“Samsat susuz tarım yapıyor; bu akılla izah edilemez”

Baraj gölü kenarında yer alan Samsat ilçesinin, hâlen susuz tarım yapmak zorunda bırakılmasının kabul edilemez olduğunu ifade eden Coşkun, “Samsat gibi Fırat Nehri kıyısında, baraj kenarında bulunan bir ilçenin hâlâ susuz tarım yapıyor olması, izah edilebilecek bir durum değildir. Bu tablo, bölgeye dönük ilgisizliğin ve ihmalkârlığın açık bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.

DEM Parti Adıyaman İl Eş başkanı Hüseyin Coşkun, Adıyaman’ın kırsal ilçelerinde devam eden altyapı, tarım ve turizm erişimi sorunlarını bir kez daha gündeme taşıyarak, hükümetin bu bölgelerle ilgili yatırım politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı, bölge halkının daha fazla ihmal edilmemesi gerektiğini ifade etti.

dem-partili-coskun-nemruta-giden-yol-icler-acisi-samsat-susuz-tarim-yapiyor

Kaynak : PHA

AK Partili Şan: Zulüm zinciri büyüyor, İsrail’in saldırılarını şiddetle kınıyoruz!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

AK Parti Adıyaman Milletvekili Doç. Dr. İshak Şan, İsrail’in Filistin ve İran’a yönelik saldırılarını sert bir dille kınadı. Yapılan açıklamada, İsrail’in saldırgan politikalarının sadece iki ülkeyi değil, bölge barışını, insan haklarını ve uluslararası hukuku tehdit ettiği vurgulandı.

Şan, “İsrail’in yıllardır Filistin topraklarında sürdürdüğü işgal ve saldırılar artık yeni bir savaşın kapısını aralıyor” diyerek uluslararası kamuoyunu bu duruma sessiz kalmamaya davet etti.

“Sessizlik, zalimin en güçlü silahıdır”

Milletvekili Şan, Gazze’de hastanelerin bombalanmasını ve İran’a yönelik son saldırıları hatırlatarak, şu ifadelere yer verdi:

“Dün Gazze’de hastaneler bombalanırken susanlar, bugün İran semalarında yükselen dumanları görmezden gelemez! Bu zulüm zinciri sessizlikle besleniyor, tepkisizlikle büyüyor.”

Açıklamada ayrıca İsrail’in Filistin’de başlattığı insanlık dışı eylemlerinin ve ardından İran’a yönelttiği provokatif saldırıların asla kabul edilemeyeceği ifade edilirken, tüm dünya kamuoyuna adaletin ve barışın yanında durma çağrısında bulunuldu.

“Filistin de, İran da yalnız değildir” vurgusuyla sonlanan açıklamada, bölgede barış ve huzurun sağlanması için uluslararası toplumun ortak bir duruş sergilemesi gerektiği belirtildi.

Kaynak : PHA

Adıyaman İl Özel İdare Genel Sekreteri Av. Sami Işık’a Duygulandıran Veda Yemeği

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Adıyaman’da 20 yılı aşkın süredir durmaksızın hizmet veren, çeşitli görevleri başarı ile yürüterek Adıyaman’da sayısız işlere imza atan ve Bakanlık emrine atanan Adıyaman İl Özel İdare Genel Sekreteri Av. Sami Işık’a veda yemeği düzenlendi.

Adıyaman’da daha önce avukatlık yapan ve 7 yıllık Genel Sekreter Yardımcılığının ardından 8 Yıldır İl Özel İdare Genel Sekreterliği görevini yürütürken Bakanlık emrine atanan Av. Sami Işık onuruna İskender 85 lokantasında veda yemeği düzenlendi. Adıyaman ve ilçelerine yapılan yatırımların merkezinde bulunan İl Özel İdaresi’nin Genel Sekreterliği görevini de diğer görevleri gibi başarı ile tamamlayan Av. Sami ışık Bakanlık emrine atandı. 1995 yılı Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Av. Sami Işık 2004 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve 2008-2010 KYK Genel Müdürlüğü’nde çeşitli görevlerde bulundu. 2010-2017 yılları arasında Adıyaman İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yaptı. 2017 yılı Mart ayında Adıyaman İl Özel İdaresi Genel Sekreterliğine atanan Sami Işık 2025 yılında ise Bakanlık emrine atandı.  Sami Işık Onuruna düzenlenen veda yemeğine Adıyaman Valisi Osman Varol’un konuşmaları damga vurdu. Vali Varol Sami Işık ile ilgili yaptığı konuşmada tüm davetlileri duygulandırdı. Veda Yemeğine Adıyaman Valisi Osman Varol’un yanı sıra Adıyaman İl Jandarma Komutanı Hikmet Uz, Adıyaman Emniyet Müdürü Alper Uzman, ADYÜ Rektörü Mehmet Keleş, il Mülki Amirleri ve kurum müdürleri katıldı.

adiyaman-il-ozel-idare-genel-sekreteri-av-sami-isika-duygulandiran-veda-yemegi

“Genel Sekreterimiz Sami Işık Çok Zor bir vazifeyi Başarı ile Yürüttü”

Adıyaman Valisi Adıyaman İl Özel İdare Genel Sekreteri Av. Sami Işık için yaptığı duygu dolu konuşmasında şu ifadelere yer verdi;

“Bugün farklı duygular içerisinde bir vesile için bir araya geldik. Biz süreli çalışan kamu görevlileri, belirli bir periyodik görevleri değişen kamu görevlileri olarak biz veda yemeklerinde arkadaşlarımızı karşılamaya, uğurlamaya alışığız. İstemesek de hayatın parçası bu. Dün mülki idare amirlerimizi uğurladık. Onlara bir veda ettik. Ama tabii şimdi genel sekreterimizin durumu biraz farklı. Bizim gibi tayini, belirli periyotlarda yer değiştirmeye tabii bir görev yok onun. Sohbet ederken bir de hafızamızı tazeledik. Yani ben genel sekreterlik süresini biliyorum. Toplam 8 yıl genel sekreterlik görevini icra etti. Bunun 2 yılını beraber çalıştık. Ondan önce 7 yıl genel sekreter yardımcılığı yaptı, 15 oldu. 5 yılda daha önce kurum avukatlığı var, 20 sene.  Şimdi 20 sene böyle konuşurken insanın dilinden dökülüyor değil mi? Böyle çıkıyor aniden. 20 sene dile kolay. Çok uzun bir zaman ve bu zaman, bu periyod içerisinde özellikle buranın sosyolojisini düşündüğünüzde, buranın, sıcaklığını düşündüğünüzde, buranın siyasi yapısını düşündüğünüzde, burada bu kadar uzun süre görev yapıp da bu kadar uzun süre vazife yapıp da bunu da böyle kazasız belasız bir şekilde yapıyor olabilmek de ayrıca önemli bir şey. Şimdi tabii 8 yılı özellikle son karar almak merceğinde olan bir şey. Bu özetle genel sekreterliği bu konuda aşina olan herkesin çok iyi bildiği gibi çok zor bir vazifedir. Gerçekten işte bir ilin en ücra köşesindeki dağının başına kadar hakim olmanız, hizmet etmeniz gerekir. Bir taraftan seçilmiş bir organı vardır. Siyasi bir boyutu vardır. Güçlü bir siyasi yanı vardır. Diğer taraftan önemli bir idari örgütü vardır. Teşkilat yönetirsiniz. Bir taraftan başımızda bir vali vardır. Onunla uğraşırsınız, onu idare edersiniz. Kolay bir iş değil . Bu işi 8 yıl başında, 7 yıl yardımcı, 5 yılda orada hukukçu olarak tamamlamış olmak bence başlı başına sadece bir tebriği, bir güzelliği hak etmektir diye düşünüyorum.
Tabii biz bile bu 20 yıl içerisinde 20 yıllık kariyer içerisinde sonuna geldiğinizde, sonuna baktığınızda nasıl bir özel idaremiz var.  Bizim özelliklerimiz arkadaşlar finansal olarak çok kuvvetli, hiç kimseye borcu harcı olmayan, istediği gibi hareket edebilen, ekonomik anlamda da, idare anlamda da istediği gibi hareket edebilen. Birazcık şöyle çevreyle istişare ettiğinizde göreceğiniz gibi çok rahat bir şekilde büyük paralarla yatırım yapabilen, bu güce sahip olan yani hem finansal olarak hem idare olarak sağlıklı yapısını muhafaza edebilmiş bir özellikte. Bunda il genel meclis başkanımızda burada yıllardır bu işin içerisinde il genel meclis üyelerimiz var. Tabii ki siyasi kanununda çok büyük bir katkısı var.
Sorumlu bir şekilde bu süreçte kararlar almak ama aynı zamanda işte idare tarafında genel sekreterimizin bu süreçteki başarısını da bunun işine katmamız lazım. Dönüp gelirsek biz ne yaptık? Son 2 yılda biz beraber çalıştık yani sekreterimle. Son 2 yıl ayrı bir hikaye, Daha doğrusu aslında 6 Şubat felaketinden sonrası ayrı bir hikaye. “

“İleride İnsanlar Bu Dönemde Görev Yapan Kişileri Konuşacak”

Vali Varol 6 Şubat’ta yaşanan asrın felaketine de değinerek büyük özveri ile çalışıldığının altını çizerek şu ifadelere yer verdi;

Ben dün kendi meslektaşlarıma da söyledim. Dünyanın gördüğü nadir afetlerden bir tanesini yaşadık. Öyle bir afet ki Birkaç asırda bir karşılaşılabilir. Çok net söylüyorum. Bazı ömürler bunu görmez demiyorum, bazı birkaç ömürde bir ancak görülebilecek bir afet yaşadık. Bu afette bizim neslimize denk geldi, bizim kuşağımıza, bizim memleketlerimize denk geldi. Bu afetin arkasından bir de böyle durmadan vatandaşa hizmet eden kurumlarda çalışmak, bu afetin hemen arkasından o akut dönem dediğimiz o en sıkıntılı dönemimizi atlatmak, arkasından iyileştirme çalışmalarımızı yapmak, millet, geçici barınmaya koymak, oradan dönüp köylerdeki birtakım sıkıntıları gidermek, sonra köy inşaatları vesaire bunların her birinin bir ucunda mutlaka özel idaremiz var. Bir ucunda mutlaka bu kurumun felferi, siyasi karar organı yöneticileri var. Bu dönem ben şöyle adlandırıyorum. Bu dönem içerisinde yaptığınız işler bugün size Böyle bir çırpıda oldu geçti gibi geliyor ama ileride göreceksiniz çok büyük bir tarihin parçası olmuş olacaksınız. İnsanlar o dönem görev yapanları konuşacak. Biz burada deprem sonrası büyük bir tarih parçası haline geldik. İnsanlara öyle fedakarca hizmet edildi ki Her konuda eleştiriyi kabul edebilirim ama bizlerin Sami Bey’de dair bir ekibimizin elinden gelen gayreti göstermediğini kimse söyleyemez. Becerememiş olabiliriz. Olur ya insan bazen gayret eder ama beceremez ama gayret ettik.
Sami Bey’le bu işin bir parçasıydı genel sekreterimiz. Daha akut dönemden itibaren önemli bir kurumun başında olarak aynı zamanda afet sonrası Akut dönem, arkasından iyileştirme dönemi ve bugün artık sonlandırma, nihayete erdirme döneminde de çok önemli görevler icra etti ve bu güzel tarihin, bu hayırlı tarihin bir parçası oldu. Şimdi biz kendisine, tabii ki ben Adıyaman vilayetinin mülki idare amiriyim. Adıyamanlı hemşerilerimiz adına öncelikle teşekkür ediyoruz.
Bu uzun hizmet süresinden dolayı sonra şahsım adına Osman Varol olarak da son 2 yılda beraber çalışmamız süresince gösterdiği sabır için tahammül için kendisine teşekkür ediyoruz.
Kamunun önemli işlerinin hiçbirisini aksatmadan hemen elinden geldiğince hızlıca çözme gayretinden dolayı teşekkür ediyoruz.
Bu süre içerisinde bizim önümüze hiç sıkıntı olacak, başımızı öne eğecek bir mevzu getirmediği için teşekkür ediyoruz. Dediğim gibi tüm Adıyaman halkı ve Adıyaman adına da bu 20 yıllık neredeyse işte bir insanın profesyonel ömrü nedir arkadaşlar? İnsan 30-35 sene çalışır zaten. Yarısından fazlasını bu kuruma feda etmiş. Kurum adına da ayrıca teşekkür ediyoruz. Bundan sonrasında kendisi zaten uzunca süredir ayrılmak istiyordu. Yani bunu herkes biliyor. Birazcık işte belki mental yorgunluğu, biraz  Ailenin burada yanında olmaması, çocuklarının durumundan dolayı. Bunlar önemli arkadaşlar.
İnsan çünkü ailesi için yaşıyor. Bir süredir kendisi ayrılmak istiyordu. Nasip bu zamana denk geldi.
Ama bu şekilde güzel ayrılması bizi çok sevindiriyor. Bundan sonra yaşantısının en azından bir süre Ankara’da devam edecek. Çoluğunun çocuğunun yanında olacak biz. Çoluğunun çocuğunun yanında olacağı için çok sevinçliyiz. Mutluyuz onun adına. Ben ona bundan sonraki dönemde, meslektaşlarıma da söyledim. Meslek hayatında demiyorum, hayatında. Önce sağlık diliyorum. Sonra huzur diliyorum.
Hayatında bakın, iş değil. Sonra mutluluk diliyorum. Zaten bunları başarırsanız da arkasından meslek hayatınızdaki başarı da otomatik gelir. Ama hayatta her şey meslek, iş, bakan, mevki değil. Önce sağlık, huzur, sonra da mutluluk. Ben kendisi de canı gönülden bunları diliyorum Allah yolunu bahtını açık etsin. Bu kadar zaman hizmet etti vedalaşmak bize nasipmiş yani bu da bizim kaderimiz diyelim. Ama bizim nezdimizde de güvenilebilir bir dostumuz olarak hayatta kazanabildiğimiz bir dost daha eklemiş olduk. Allah hepimize de böyle güzel bitirişler nasip etsin, güzel ayrılışlar nasip etsin. Sami Bey’e hayırlı uğurlu olsun diyorum.”

adiyaman-il-ozel-idare-genel-sekreteri-av-sami-isika-duygulandiran-veda-yemegi