DOLAR 34,4465 0.3%
EURO 36,3032 0.16%
ALTIN 2.836,840,10
BITCOIN 31241401,25%
Adıyaman
14°

AÇIK

06:16

İMSAK'A KALAN SÜRE

Medya Tek Haber

Medya Tek Haber

15 Kasım 2024 Cuma

Alan, Sağlıklı yaşam için kış mevsimi önerilerde bulundu

Alan, Sağlıklı yaşam için kış mevsimi önerilerde bulundu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Alan, Sağlıklı yaşam için kış mevsimi önerilerde bulundu

Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde, Gölbaşı Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Sevgi Alan, kış aylarında yapılması gerekenleri sıraladı.

Kış aylarında beslenme önerilerinde bulunan Gölbaşı Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Sevgi Alan,”Güne zinde başlamak için kahvaltınızı atlamayın. Kaliteli beslenme için 3 ana öğün -3 ara öğün  Vitamince zengin kış sebzelerinden olabildiğince tüketmek faydalı. Özellikle kök sebzeler, karnabahar ve lahananın besleyici özellikleri çok fazla. Kış meyvelerinden biri olan nar vücut için en güçlü antioksidanlardan biri, turunçgillerin c vitamin kaynağı olduğu ve c vitaminin bağışıklık sistemininim güçlü bir savaşçısı olduğu tartışmasız bir gerçek olup kış aylarında sık sık tüketilmeli. Kafeinli, gazlı içecekler , hazır işlenmiş meyve suları yerine doğal bitki çayları tüketmek çok faydalı olacaktır.”dedi.

Üst solunum yolları için kapalı alanlardan uzak kalınmasının faydalı olacağını söyleyen Alan,”Soğuğun vücut direncini düşürmesi, kapalı yerlerde uzun süre kalınması ve buraların iyi havalandırılmaması, sigara dumanı, yetersiz ve dengesiz beslenme kış aylarında üst solunum yolu enfeksiyonlarının hızlı yayılmasına neden oluyor. Özellikle yaşlılar için bu risk daha fazla önem arz ediyor. Doğru beslenme, vücut ısısını korumaya ve hijyen kurallarına dikkat etmek, doktor tavsiyesi dışında ilaç kullanmaktan kaçınmak gibi önlemler, üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı en güçlü silahlarımız. Koronavirüs ile hayatımıza giren maske kullanımıyla da üst solunum yolu enfeksiyonlarını çoğunlukla engellemek mümkün.” Şeklinde konuştu.

Ortam sıcaklığı, sağlıklı uyku ve düzenli aktivitelerin faydalı olacağını belirten Alan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Evin ısısının, oturma odasında 21 derece ve evin diğer bölümlerinde en az 16 derece civarında olması uygun olur. Gece boyunca yatak odası ısısının 18 derecenin altına düşmemesine dikkat edilmeli. Ancak, ısınma yöntemleri oda havasını kurutarak rahatsızlıklara neden olabilir. Bu nedenle odanın nem oranını düzenleyecek uygun tedbirler alınmalı; kalorifer üzerine su dolu kaplar koymak gibi. Kaliteli bir uykunun zihinsel sağlığı, fiziksel sağlığı ve hayat kalitesini korumaya destek olur. Uyku düzenindeki bozulmalar sağlık ve günlük yaşam üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Yetersiz veya kalitesiz uyku motivasyon ve konsantrasyon güçlüklerine, çabuk öfkelenmeye, tolerans kaybına, yorgunluğa ve tükenmiş hissetmeye, ruhsal ve bedensel çökkünlüğe sebep olabilir. Yetişkinler için 7-9 saat uyku yeterli olur. Sağlıklı bir uyku için uyuma ve uyanma saatleri mümkün olduğunca aynı olması gerekir. Uyku hijyeni sağlanmalı, uyku düzenini bozacak yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalı , yatmadan hemen  önce egzersiz yapılmamalıdır. Hem beden hem de ruh sağlığımız için düzenli egzersiz yapmalı ve bu rutini hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline getirmeliyiz. Düzenli egzersiz yapıldığında vücudunda kan akışı hızlanır. Mutluluk hormonu salgılandığı  için çok daha iyi hissedilmesine neden olur. Birçok hastalık nedeni olarak gösterilen obeziteye karşı mücadele için egzersiz yaşamın olmazsa olmazlarından . Gerek evde gerek dışarıda çeşitli egzersizler uygulanabilir. Mesela uyanınca esneme hareketleri yapabilir, açık havada yürüyüşleri yapılabilir. İşte, oturduğun yerde de masa egzersizleri yapabilirsin. Hatta hayatının her anına hareket katarak, mesela asansör yerine merdiven kullanarak, daha aktif olunabilir. Su, insan hayatı için oksijenden sonra en önemli ikinci ihtiyaç olarak gösteriliyor. Ter, tükürük, idrar gibi vücut sıvılarının üretimi, atıkların atılması, suda eriyen besinlerin emilimi, eklemlerin ve gözün kayganlaşması, vücut ısının düzenlenmesi su ile mümkün oluyor. Toplamda her gün ortalama 2500 ml su kaybedilir.  Yiyeceklerden aldığımız su ise bu ihtiyacın sadece yüzde 20-30’unu karşılamaya yeter. Vücut susuz oluncaya kadar susama hissi ortaya çıkmaz. Dolayısıyla susamadan önce su içmek çok önemlidir. Sağlıklı bir hayat için mutlaka günde 2-3 litre su içmeliyiz.”