15 Kasım 2024 Cuma
Ramazan Ayı kültürel olarak beslenme düzeninde değişikliği beraberinde getiriyor. Moodist Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Yeşim Nurdan Özkorucuklu, besin ve enerji ihtiyacının bu ayda da değişmemesi gerektiğini belirtiyor.
Ramazan ayı yaklaştı, her yıl olduğu gibi bu yıl da oruçlar tutulmaya, iftarlar yapılmaya başlanacak. Peki oruç bedenimizi nasıl etkiliyor, oruç tutarken nelere dikkat etmeliyiz? Moodist Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Yeşim Nurdan Özkorucuklu Ramazan Ayı’nda beslenme planına dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Özkorucuklu önemli olan detayları şu şekilde aktarıyor: “Ramazan orucu, her yıl bir ay boyunca devam eden “zaman kısıtlı beslenme” şeklidir. Bu beslenme şekli ile öğün sayısı günde üç veya daha fazladan iki öğüne düşürülmektedir. Sahur öğünü gece uykusundan kalkılarak tüketilmesi gerektiği için çoğu kişi tarafından atlanmakta ve öğün sayısı daha da azalmaktadır. Yaklaşık 12-14 saati bulan uzun açlıklar yaşanmaktadır. Her iftar yemeği başlangıçlarla, ana yemeklerle süslenmektedir. İftardan sonra uzun süreli açlıklar bir de tatlılar ile taçlandırılmaktadır. Su tüketimi zaman yok diyerek ihmal edilmektedir. Orucun bedenimize faydalı olması ve zinde kalabilmemiz için beslenme düzenimizde dengeyi kurmalıyız. Örneğin, sahur-iftar-ara öğün şeklinde öğün sayımızı düzenleyebiliriz. Günlük su gereksinimini iftar-sahur arasında karşılayabiliriz. İhtiyaçlarımız doğrultusunda ramazan ayında yeterli ve dengeli bir şekilde beslenmemizi düzenlediğimizde, uzun süreli açlığın neden olduğu kan şekeri düzensizlikleri, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, artan vücut kütlesi gibi riskleri azaltmış oluruz.”
Sahurun Önemi Büyük!
Sahur, şafak öncesi yenilen yemek ya da “enerji üreten yemek” olarak da geçmektedir. Sahur oruç tutan insanların beslenme ihtiyacını karşılaması ve bedenini dengede tutarak orucunu tamamlamasına yardımcı olur. Uzun süreli açlık ile birlikte kişide ortaya çıkabilecek kan şekeri düşmesi, açlık hissinin daha yoğun yaşanması, yorgunluk, işte performansın düşmesi, huzursuzluk, sinirlilik gibi bazı problemlerin önüne geçebilmek için sahurun atlanmaması gerektiğini belirten Uzman Diyetisyen Yeşim Nurdan Özkorucuklu, Ramazan’ın ikinci haftasından sonra yavaşlayacak olan metabolizmanın öğün atlayarak daha da yavaşlatılmaması gerektiğini belirtiyor. Aynı zamanda Özkorucuklu sahur yapılmamasının iftarda daha çok yemek yemek anlamına geldiğini ve bunun da sindirim sorunlarına neden olduğunu söylüyor.
Peki, Sağlıklı Bir Sahur Öğünü İçin Nasıl Beslenmelisiniz?
Midenizi Yormayın!
Sağlıklı bir iftar için en önemli noktanın bütün gün boş olan mideyi yormadan yemek yemek olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Yeşim Nurdan Özkorucuklu, “Bu yüzden yavaş yavaş yiyerek veya zaman zaman da durarak midenizi dinlendirin. Uzun süreli açlık sonrası hızlı ve kontrolsüz bir şekilde yemek yemek hazımsızlığa, anlık şeker ve tansiyon yükselmelerine sebep olabilir. Bunu önlemenin en güzel yolu iftarı su ile açmak, hurma ve zeytin ile devam etmek olacaktır. Mide, 1 kase çorba tüketildikten sonra 10-15 dakika dinlendirilmelidir. Ardından aşırı tuzlu, baharatlı, yağlı, kızartma olmayan ana yemeğe geçilmelidir” diyor.
Uzman Diyetisyen Yeşim Nurdan Özkorucuklu’dan İftar için Öneriler: