“Dünya hayatını yaptığın evle eşleştiremezsin ki!”
Bu cümle, aslında hem felsefenin hem sosyolojinin hem de bilimin bize yıllardır anlattığı bir gerçeği özetliyor: Hayat, kontrol edilebilir bir proje değildir.
Ev yaparken her şeyi hesaplayabilirsin malzemeyi, temeli, çatıyı, dayanıklılığı…
Ama dünya böyle değil. Çünkü dünya dinamik bir sistemdir, her saniye değişen ve yeni ihtimaller üreten bir düzeni vardır.
Dünya ve İnsan: Değişimin Bilimsel Gerçeği
Bilim bize şunu söyler:
Değişim, evrenin temel yasasıdır.
Fizikte buna entropi deriz; düzen bozulmaya, sistemler dağılmaya meyillidir.
Biyolojide evrim deriz; canlılar çevreye göre sürekli uyum sağlar.
Sosyolojide toplumsal dönüşüm deriz; kültürler, alışkanlıklar, değerler ve kurumlar zamana göre şekillenir.
Psikolojide bilişsel değişkenlik deriz; insanın fikri ve duygusu, koşullar değiştikçe doğal olarak değişir.
Kısacası, kâinattan insana kadar her şey akışkan, geçici ve devinim halindedir.
Bu yüzden:
Kimse geçmişi tam doğrulukla yargılayamaz.
O dönemin şartları, bilgileri, kültürü farklıdır.
Kimse geleceği bilemez.
Çünkü milyonlarca değişken, her an yeni sonuçlar üretir.
Her Şeyi Hesaplayamazsın, Çünkü Evren Kaotiktir
Kaos teorisi (chaos theory) bize şunu öğretir:
Küçük bir etki, büyük sonuçlar doğurabilir.
Bir kelebek kanat çırpar, atmosferde zincirleme bir süreç başlar. Buna kelebek etkisi denir.
Hayat da böyledir.
Bir söz, bir kriz, bir fırsat, bir rastlantı…
Bütün düzeni altüst edebilir.
Bu yüzden “hayat planlı bir ev değildir.”
Hangi fırtınanın kopacağını, hangi devrimin patlayacağını, hangi mucizenin karşına çıkacağını bilemezsin.
Peki, Ne Yapabiliriz? Bilimin Cevabı Var
Her şey değişiyor olabilir…
Ama bilim aynı zamanda şunu söyler:
Güçlü bir temel, belirsizlik karşısında dayanma süresini uzatır.
Tıpkı deprem mühendisliğinde olduğu gibi hayat da bir mühendislik işidir:
Sağlam karakter → binanın temeli
Doğru değerler → kolon ve kiriş
Bilgi ve akıl → yapısal dayanıklılık
Sabır ve psikolojik güç → sarsıntı emici özellik
Evreni kontrol edemezsin ama kendini sağlamlaştırabilirsin.
Bu da konforu ve huzuru uzatır.
Herkes Haklı, Herkes Haksız… Bilim Buna Ne Diyor?
Sosyolojide buna izafiyet denir.
Herkes kendi bilgi birikimi, geçmişi, çevresi ve psikolojisiyle düşünür.
Aynı olayı iki kişi farklı değerlendirir çünkü algı biriciktir.
Bu nedenle tartışmalarda çoğu zaman kimse tamamen haklı veya tamamen haksız değildir.
Dünya Kaostan Besleniyor, Çünkü Güç Dengesizdir
Tarihte de fizikte de biyolojide de kural aynıdır:
Güçlü, zayıfı ezer.
Doğa kanunu budur:
Ekolojik sistemlerde güçlü tür zayıfı baskılar.
Siyasette güç dengesi kimdeyse düzen ona göre kurulur.
Ekonomide büyük sermaye küçük işletmeyi yutar.
Uluslararası ilişkilerde güçlünün hukuku vardır, zayıfın değil.
Bu gerçek acıdır ama bilimsel olarak doğrudur.
Sonuç: Dünya Ev Değildir, Ama İnsan Kendi Evini Kurabilir
Evet, dünya bir ev gibi değildir; planı yoktur, sürprizleri çoktur, dengesizdir.
Ama insan kendi iç evini, kendi yapısını, kendi karakter binasını sağlam kurabilir.
Dünyayı kontrol edemezsin ama duruşunu, bilgini, ahlakını, vicdanını kontrol edebilirsin.
Ve belki de tüm bu karmaşa içinde hayatta kalmanın tek bilimsel yolu budur:
Herkes her yeni günü ilk defa yaşıyor. İlk defa yaşanan hayatın tecrübesi olmaz.
En güzel tecrübe anne, baba ve büyüklerinizin yaşadığı hayat tecrübesinden elde edilecek derslerdir.
Kimse en iyi ben bilirim diyemez, bilgi sınırsız ve derindir.
Değişen dünyada, bugünü ilk defa yaşayıp yorulmuş ve yeni bir tecrübe ile günü kapatmış bütün insanlığa hayırlı ömürler diliyorum.
Mehmet Hakan Karaaslan
ADIYAMAN
Az önceSİYASET
Az önceADIYAMAN
Az önceADIYAMAN
Az önceADIYAMAN
1 saat önceADIYAMAN
1 saat önceADIYAMAN
1 saat önce
1
Adıyaman Turizmle Ayağa Kalkabilir!
6720 kez okundu
2
FAİZ KISKACINDA BİR EKONOMİ: YÜZDE 60 İLE TİCARET MÜMKÜN MÜ?
5885 kez okundu
3
Gücün Tutkusu ve İnsan Ruhunun Yanılgısı
3609 kez okundu
4
45 Yıllık Bir Müsibetin Sonu: Umuda Açılan Kapı
2811 kez okundu
5
Sözlerin Gücü: Edebiyatın Derin Dünyasında Uzun Bir Yolculuk
2272 kez okundu