Bizmi, gençler mi?
Aslında basit bizim öğretilerimiz ile büyüyen gençler yani biz inşaa edeceğiz.
Büyük sorunlarımızdan biri olan ahlak çöküşünü kaleme alalım.
Ahlaki çöküş!!!!
Toplum olarak büyük bir ahlaki erozyonun içindeyiz. Artık sokakta yürüyen bir çocuğun, yaşlı birine yer veren bir gencin, dürüst bir esnafın varlığı bizi şaşırtır hale geldi. Oysa bunlar olağan, olması gereken şeylerdi. Ancak bugün, en basit insani değerler bile kayboluyor. Suçlu kim? Siyaset mi, aile mi, eğitim sistemi mi? Yoksa hepimiz mi?
Bu meselede taraf yoktur. Ne iktidarın ne muhalefetin ne de herhangi bir kesimin bu çöküşten muaf olduğunu söyleyebiliriz. Ahlak bir siyasi tartışma konusu değil, bir toplumsal meseledir. Dürüstlük, saygı, vicdan, adalet gibi kavramlar bir ideolojinin tekelinde değildir. Ama biz ne yaptık? Bu değerleri savunmayı bile bir tarafın meselesi haline getirdik. Hırsızlık, yolsuzluk, liyakatsizlik, saygısızlık, edepsizlik, şiddet… Bunlara göz yuman herkes, kendi çıkarı uğruna sessiz kalan herkes bu çöküşün ortağıdır.
Yeni Nesil: Unutulmuş Değerlerin Kurbanı
Bugün, büyüyen bir nesil var. Örf ve adetleri bilmeyen, büyüğe saygıyı, küçüğe sevgiyi öğrenmeyen, emek vermeden kazanmayı marifet sayan, eğitilmemiş, öğretilmemiş bir nesil. Onları bu hale getiren sadece internet ya da sosyal medya mı? Hayır! Onları yetiştiren aileler, onları eğiten sistem, onları yönlendiren toplum da bu tablonun sorumlusudur.
Eskiden büyüklerin nasihatleri vardı, şimdi sosyal medyada boş öğretiler var. Eskiden öğretmenler çocuklara değer aşılamaya çalışırdı, şimdi sistem onları sadece sınav yarışına sokuyor. Eskiden mahalle kültürü vardı, şimdi apartmanlarda komşular birbirini tanımıyor.
Bu çocuklar kötü doğmadılar. Onları kötü yetiştiren biziz. Ahlaki çöküşün sebebi gençler değil, onları doğru yönlendirmeyen büyüklerdir. Bugün herkes şikâyet ediyor ama kimse elini taşın altına koymuyor. Oysa çözüm basit: Önce aileden başlayarak değerleri öğretmek, eğitim sistemini sadece bilgi değil ahlak üzerine de kurmak ve toplum olarak yozlaşmayı normalleştirmemek.
Geç Olmadan
Bir milletin geleceği, sahip olduğu ahlaki değerlerle şekillenir. Eğer bu çöküşe dur demezsek, 10-20 yıl sonra sadece ekonomik krizleri değil, toplumsal çürümüşlüğü de konuşacağız. İş işten geçmeden, bu sorunun farkına varıp harekete geçmeliyiz. Çünkü ahlakın olmadığı bir toplumda ne adalet kalır ne huzur ne de umut.
Bugün hâlâ değişim için bir şansımız var. Ama bu şansı kullanmazsak, yarın hepimizin utanç duyacağı bir gelecekle yüzleşmek zorunda kalacağız.
Bu yüzleştiğimiz durumda da yine hep birilerini suçlayacağız. Hepimiz bir birimizden mesuluz. Bu mesuliyetinizi de unutmamamız lazım ve ona göre davranmamız lazım. Bananecilik bana göre toplumları bitiren en büyük etkendir.
Kalın sağlıcakla .
ADIYAMAN
7 saat önceADIYAMAN
1 gün önceADIYAMAN
1 gün önceADIYAMAN
1 gün önceADIYAMAN
1 gün önceADIYAMAN
1 gün önceADIYAMAN
2 gün önce