İndex Ekonomi Bağımsız Denetim A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Mehmet Emin Tatlı, “Türkiye’de son yıllarda konkordato başvurularında belirgin bir artış gözleniyor. Yalnızca borçların ertelenmesi değil, şirketlerin yeniden yapılandırılmasını da içeren bu süreç, doğru uygulandığında işletmeler için stratejik bir “yeniden doğuş” fırsatı yaratıyor” dedi.
İndex Ekonomi Bağımsız Denetim A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Mehmet Emin Tatlı, Konkordato süreçleri ve finansal direnç ile alakalı şunları söyledi:
FİNANSAL DARBOĞAZDAN ÇIKIŞIN BİR YOLU
“Türkiye’de son yıllarda konkordato başvurularında belirgin bir artış gözleniyor. Yalnızca borçların ertelenmesi değil, şirketlerin yeniden yapılandırılmasını da içeren bu süreç, doğru uygulandığında işletmeler için stratejik bir “yeniden doğuş” fırsatı yaratıyor. Ancak uygulamada görülen eksiklikler hem yargı sisteminde güven sorunlarına hem de işletmelerin sürdürülebilirliğinde ciddi risklere yol açıyor. İş dünyasına kritik mesaj; “Konkordato bir dilekçe değil, bir projedir.”
KONKORDATO DOSYALARININ BAŞARISIZLIK NEDENLERİ
Bugün mahkemelere sunulan projelerin önemli bir kısmı, aceleyle hazırlanmış, yüzeysel ve gerçeği yansıtmayan belgelerden oluşuyor. Bu durumun üç temel sebebi var:
- Şirketin özgün yapısının dikkate alınmaması: Her firmanın nakit akışı, risk profili, sektör dinamikleri farklıdır. Tek tip şablonlarla hazırlanan projeler hem alacaklıları hem de yargıyı yanıltmaktadır.
- Yüzeysellik: Birkaç günde hazırlanan dosyalardan gerçekçi çözümler beklenemez. Bu süreç birleşme ve satın alma kadar titizlik gerektirir.
- Risklerin göz ardı edilmesi: Döviz kurları, enerji maliyetleri, tedarik zinciri, ülke riski gibi dış faktörler hesaba katılmadığında projeler başarısızlığa mahkûm olur.
MAKROEKONOMİK ÇERÇEVE İLE TCMB’NİN ENFLASYON PATİKASI
Merkez Bankası’nın enflasyon hedefini 2028’in ikinci yarısına ötelemesi, finansman maliyetlerinin uzun süre yüksek kalacağına işaret ediyor. Bu tablo, şirketlerin nakit akışlarını baskı altına alacak ve konkordato başvurularını artıracaktır. Dolayısıyla konkordato, yalnızca mikroekonomik bir tercih değil; makroekonomik koşulların zorunlu bir sonucu haline gelmektedir.
TAHSİLAT SÜREÇLERİNİN KRİTİK ÖNEMİ
Konkordato sürecinde şirketlerin borç ödeme kapasitesini belirleyen en temel faktör, nakit akışıdır. Ancak çoğu işletme, yüksek alacak bakiyelerine rağmen tahsilatta ciddi sıkıntılar yaşamaktadır.
- Sözleşmeler gözden geçirilmeli,
- Teminat yapıları güçlendirilmeli,
- Tahsilat süreçleri yeniden kurgulanmalıdır.
Konkordato yalnızca borçların ertelenmesi değil, alacakların tahsil edilebilir hale getirilmesidir.
KURUMSAL DİRENÇLİLİK VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Bir şirketin konkordato sonrası ayakta kalabilmesi, yalnızca borçların ötelenmesiyle mümkün değildir. Kurumsal yönetim, iç denetim, risk yönetimi ve yönetsel kapasitenin güçlendirilmesi gerekmektedir. “Konkordato süreci bir kriz yönetimi değil, kurumsal sürdürülebilirlik projesidir.” Bu bağlamda konkordato, yalnızca finansal değil, aynı zamanda yönetsel ve operasyonel bir yeniden yapılanma aracı olarak görülmelidir.
SİSTEMİN İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN ÖNERİLER
Sistemde güven erozyonunu engellemek ve konkordato süreçlerini etkin hale getirmek için üç temel öneri öne çıkıyor:
- Şirketin özgün yapısına uygun projeler hazırlanmalı,
- Bağımsız denetim ve due diligence sürece entegre edilmeli,
- Şeffaf, sürdürülebilir ve güvenilir finansal çözümler geliştirilmelidir.
DUE DİLİGENCE : KONKORDATO DOSYALARININ OMURGASI
Konkordato sürecinde başarıya ulaşmanın en kritik adımlarından biri, kapsamlı bir due diligence çalışmasıdır. Bu süreç, şirketin finansal tablolarından bilanço dışı yükümlülüklerine, alacak borç yaşlandırmalarından sözleşme analizlerine kadar her detayın titizlikle incelenmesini kapsar. Yalnızca rakamların değil; yönetim kapasitesi, operasyonel süreçler, tedarik zinciri riskleri ve kurumsal yönetişim yapısı da bu incelemenin parçasıdır. Böylelikle hazırlanan konkordato dosyası, yalnızca kâğıt üzerinde değil, şirketin gerçek durumunu yansıtan şeffaf ve güvenilir bir yeniden yapılandırma planı haline gelir.
SONUÇ : BİR KURTULUŞ DEĞİL, DÖNÜŞÜM FIRSATI
Konkordato, doğru uygulandığında şirketlere yalnızca hayatta kalma değil, yeniden yapılanma imkânı da sunmaktadır. Ancak bunun için yüzeysel, kopyala-yapıştır dosyalar değil; bağımsız denetimden geçmiş, şirketin “röntgenini” çeken projeler gerekir. “Konkordato, bir borç erteleme aracı değil; kurumsal dönüşüm fırsatıdır. Şirketler bu süreci şeffaflık, güven ve kurumsallaşma ekseninde yönetirse, krizleri avantaja çevirebilir.”
- MEHMET EMİN TATLI
İndex Ekonomi Bağımsız Denetim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Emin Tatlı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) lisanslı bağımsız denetçidir. Ayrıca bilirkişilik ve konkordato komiserliği konularında Adalet Bakanlığı’na katkı sağlamaktadır. Çeşitli şirketlerde üst düzey yöneticilik görevlerinde bulunmuş; hile ve suistimal denetimleri, sistem kurma ve yöneticilik alanlarında uzmanlaşmıştır. Yüksek lisansını “Yüzyıllık Finansal Krizler” üzerine yapmış, doktorasını ise “Dışa Açıklık Politikalarının Ekonomik Kalkınma Üzerindeki Rolü – Uluslararası Ticaret Perspektifi” konulu tezle tamamlamıştır. Halen Kamu Yararını İlgilendiren Kuruluşlar (KAYİK) kapsamında denetim yetkisine sahip İndex Ekonomi Bağımsız Denetim A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmakta olup, KGK onayıyla bağımsız denetçilere eğitim verme yetkisine sahiptir. Üniversitelerle işbirlikleri ve çeşitli projeler yürütmekte; MÜSİAD, HAYSİAD, Cihander ve Fikriyat Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarında da aktif olarak görev almaktadır.
News
