KONTEYNER KENTLERDE ADIYAMANLILARA ZULÜM
GAZETECİ BURAK CANSEL’E SALDIRI
6 Şubat depremlerinden sonra hayatlarını konteyner kentlerde sürdürmek zorunda kalan vatandaşlar konteyner yaşamına uyum sağlamaya çalışırken yaşadıkları zorluklar ile bir kez daha sarsılmaya devam ediyor. Konteyner kentlerde yaşayan vatandaşlar küfür, hakaret ve darp edilmeye kadar varan sorunlarla mücadele ediyorlar.
Bunun son bir örneği K2 İpekli Konteyner Kenti’nde yaşandı. Gazeteci Burak Cansel, depremden sonra yaşadığı konteynerde konteyner kent yönetim müdürü tarafından hakaretlere maruz kalarak saldırıya uğradı. Cansel, konuyla alakalı tüm hukuki haklarını kullanacağını ve bunun gibi sorunların bir an önce önüne geçilmesi gerektiğini belirterek yaşadıklarını Gözde TV’ye anlattı.
Cansel: “Bu kadar acıya rağmen hala darp ediliyorsak, yapacak bir şey kalmamış demektir”
“Dün yağan yağmurla beraber birçok konteyner gibi bizim konteyneri de su bastı. Suyun daha fazla içeri basmaması için havlularımızı kullandık. Bugün de bu havlularımızı yıkatmak istedik. Eşim çamaşırhaneye gittiğinde çamaşırhane görevlisi ön yıkamayı kabul etmediği için müdüre yönlendirme yapmış. Eşim, müdürün yanına gittiğinde ise görevli müdür eşimle laubali konuşup ağza alınmayacak hakaretler etmiş. Siz hemşiresiniz bir çamaşır makinesi alın, size zaten kalacak yer veriyoruz gibi sözler sarf etmiş. Sonrasında ben yanına giderek durumu güzellikle izah ettim. Eşimin böyle bir talebi olduğunu belirttim. Ne gibi bir çözüm yolu bulabiliriz diye konuşmaya çalıştım. Benim tüm iyi niyetli konuşmalarıma rağmen görevli müdür bana ağza alınmayacak küfürler, hakaretler, mesleğime küfürler etti. Kapıyı eşimin yüzüne kapatarak, beni darp etti. Bunun üzerine yanımda eşime hakaret ederek böylesine çirkin bir vakanın eşimin yanında yaşanması gerçekten kabul edilemez.ve bu beni derinden üzdü. Dolasıyla biz yaşananları yetkili birimlere ilettik. Eşim, bu kentte kamu hizmeti veren bir görevli olarak, ben ise bu memlekete 32 yılımı vermiş bir gazeteci olarak maalesef bu kentin yetkililerinden destek göremedim. Ben derdimi anlatabiliyorum. Ama burada derdini anlatamayacak bir sürü hemşerimiz var. Adıyamanlıların buna maruz kalmaması gerekiyor. Bu sadece benim sorunum değil, bu Adıyaman’ın kangren olmuş bir sorunudur. Konteynerde kalan depremzedelerimiz yaşadıkları bu kadar acıya ve mağduriyete rağmen üzerine küfür, hakaret işitip eşlerinin yanında darp ediliyorlarsa yapılacak hiçbir şey kalmamış demektir. Konteyner kentlerin yönetiminde görev yapacak kişilerin kesinlikle eğitim alması gerekiyor. Yani vatandaşlara küfür, hakaret ve darp edilmemesi gerekiyor. Siyasilerimizin, konteyner kentlerde yaşayan vatandaşların sorunlarıyla bizzat yakından ilgilenmeleri konusunda kendilerine rica ediyoruz. Bu sorunlara müdahale edip çözüm getirilmesini talep ediyorum. Herkesin amacı burada üzüm yemekse bağcı dövmek neden? Bu memleket bizim. Elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Hiçbir şey bizi yıldıramayacak. Yetkililerimize gerekli bilgilendirmeleri yaptık. Yetkililerden bir karşılık göremezsek tüm hukuki yetkilerimizi kullanacağız” ifadelerini kullandı.
Haber: Sibel Turan-Burhan Turgut
News
