Evet, sevgili dostlar, uzun zaman oldu Adıyaman ve Adıyaman gündemine dair yazmayalı. Haliyle heybemiz biraz doldu.
Şimdi deprem dolayısıyla başladığımız bu gündeme dair yazı serimize dördüncüsüyle devam edeceğiz. Önceki yazılarımızın özeti şöyleydi: Deprem, depremin bıraktığı psikolojik ve sosyolojik etkiler, depremde kurumlar ve çalışmaları, 2023 yılı genel seçimleri. Bu yazımızın konusu ise kısaca deprem sonrası Adıyaman ve pek tabii Adıyaman’da 2024 yılı yerel seçimleri.
O zaman Ya Allah diyelim ve başlayalım. Depremden hemen sonra önce çadır sonra prefabrik ve konteynerlere geçiş yapıldı. Halk konteyner yaşamına alıştı diyebiliriz, kışı atlattık çok şükür; ama yediğimiz ayazı ( şiddetli yağmurlarda tüm konteynerlerin su altında kalması, seller, yaşanan içme suyu sıkıntıları…) unutmayacağız. Temennimiz odur ki önümüzdeki kışı devletimizin yaptığı konutlarda geçirmek. Geçim derdi almış başını gidiyor. Her şey ateş pahası. Öyle ki evi olan ev sahipleri dahi geçinemiyor ki kapılarına kilit vurmuş veya evlerini büyükşehirlerle yarışır şekilde fahiş fiyatlara kiraya verip konteyner kentlere yerleşmekte çareyi bulmuşlar! Ne diyelim Allah yardımcıları olmasın, islah etsin. Bazen iyi şeylere de şahit oluyoruz. Seviniyor ve burdan teşekkür ediyoruz. Siteler mahallesinde evini günümüzde fahiş fiyatlara nazaran, değerinin yarısına evi yıkılan vatandaşlara kiralayan İmam Uludağ gibi iyi insanlara da rastlıyoruz. Neyse Adıyaman’da hayat normale bir türlü döndürülmese de halk depremin etkisini unutmaya çalışıyor, yeni hayat kurma derdi ve çabası içerisinde. Ekonomik olarak hemen hemen bir yıla yakındır her haneden en az bir kişinin çalıştığı iş kur ve konutları yapan firmaların % 80 olarak inşaatlarda yerel halkı piyasanın biraz üzerinde ücretle çalıştırması bir nebze vatandaşa nefes aldırıyor. Ayrıca yapılan kira yardımları, dağıtılan gıda yardım kartları vb. yardımlar da bir nebze mutfak masraflarına katkı olarak akmasa da damlatıyor. Depremden bu yana ilimizde yatırım amaçlı herhangi bir fabrika veya işletme kurulmamıştır hala. İşkur süresinin sona ermesi ve inşaatların tamamlanması sonrasında memleketimin halini merak etmiyor değiliz. İyi olur inşallah.
Yazımızın ikinci bölümü ilimizde 2024 yılı yerel seçimleri. Adıyaman’da ülkemizde günlerce konuşulan ve hala konuşulmaya devam eden bir yerel seçim yaşandı. İktidar partisi olan ve benim de önceki genel seçimlerde milletvekili aday adayı olduğum Ak Parti kuruluşundan itibaren ilk kez Adıyaman’da yerel seçimi kaybetti ve Cumhuriyet Halk Partisi de 37 yıl sonra (Nerdeyse benim yaşım kadar) Adıyaman’da yerel seçimlerde birinci parti olarak ipi göğüsledi. Sonuçlar oldukça şaşırtıcı bir şekilde ortaya çıktı. Türkiye genelinde benzer sonuçlar yaşanmasına rağmen Adıyaman için bu sonuçlar çok da normal değildi kanımca. Çünkü Adıyamanlıların Ak Parti’ye bakış açısı ile ülkemiz geneli bakış açısı hiçbir zaman paralel seyretmemiştir. Adıyamanlılar her zaman REİSÇİ olmuştur, her şart ve koşulda REİS ilk ve değişmez tercih olmuştur. Hatta ve hatta Reis hatırına hiçbir zaman kabullenemeyeceği birçok siyasi ve bürokratı sineye çekmiş ve kabullenmiştir. Depremde dahi canlarımız gitmişken, mallarımız yerle bir olmuşken, unutulmuşken, aç ve açıktayken dahi REİS demişken. ( 2023 yılı genel seçimlerinde Ak Parti Adıyaman’da birinci parti seçildi.) Ne oldu da birden Reis sevgisine rağmen seçim kaybedildi. Ülke geneli için birkaç sebep sıralayabilirim; ancak Adıyaman için bildiklerimi, gördüklerimi ve üçüncü olarak duyduklarımı yazayım buraya.
1- Hayat pahalılığı diye yazmamı bekliyorsunuz; ancak değil. Adıyaman halkı yalnız, sahipsiz ve mutsuz. Daha önceki yazılarımda belirtmiştim. Halkımız maneviyata önem verir, bilhassa bürokrat ve kamu yöneticilerinin gönlü kırgın ve yaralı vatandaşlara iyi davranması, şefkat göstermesi gerektiğini yazmıştım. Çok büyük bir sorun olduğunu belirtmiştim; ancak değişen hiçbir şey olmadı. Depremden bir iki ay sonra gerçekten bu durum çok büyük bir sorun oldu. İsim verip kurumları, bürokrat ve siyasileri hedef haline getirmek tabi ki doğru bir davranış ve durum olmaz; ancak bu gerçek de yadsınamaz bir sorun olarak vatandaşın iktidardan uzaklaşmasına ve kızgınlığına neden olan en büyük etken. Ve bana inanın bu sorun gittikçe büyümekte ve daha büyük olumsuz sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Artık vatandaş odaklı kurumlar, bürokrat ve yöneticiler gerekiyor. Vatandaşa soğuk bakan, tersleyen, yardımcı olmayan, esnekliğini kaybetmiş kurum yöneticilerinin, müdürlerin, amirlerin bu durumdaki bir ilde yer almamaları gerekir. Bu vatandaşların da onlara ihtiyacı yok. Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim. Bu memlekette taş üstüne taş koyanın, insanlık namına çalışanın, dürüst olan herkesin başımızın üstünde yeri vardır, herkes unutsa da bu il unutmaz demiştik.
2- 2023 yılında genel seçimlerden önce yaşanan hareketlilik, ilimizdeki deprem ve depremzede duyarlılığının seçimlerden sonra ortadan kalkması. Ne gelenin ne gidenin olması. Sözlerin havada asılı kalması. İlin kendi kaderine terkedilmesi. Küçük de olsa yaşanan günübirlik sıkıntılar, esnafın yer bulma ve dükkan açma, vatandaşların konteynerlere yerleşme, işsizin iş bulma, açın karnını doyurma, orta ve büyük işletmelerin vergi bilhassa kısa süreli ertelemenin akabinde bankalara artan ve biriken devasa borçları ödeme çabaları ve en nihayetinde bütün bu sorunları hallederiz, bakarız, ilgileneceğiz, bugün git yarın gel diyen (Valimiz, ilimizde görevlendirilen mülki amirler ve bir ya da iki yerli, yabancı il müdürü dışında. Haklarını verelim yeri gelmişken.) başta siyasiler, il yöneticileri, kurum amir ve müdürleri… İşte sonuç ortada.
3- Adıyaman’da genel seçimlerden sonra siyasilerin vatandaştan kopması, uzak düşmesi veya durması, vatandaşın da siyasetten kopmasına ve siyasilerden uzak durmasına neden oldu. İşte sonuç ortada.
Gerçekten de 2023 yılı genel seçimlerinden sonra Adıyaman’da klasik siyaset ortadan kalktı ve nedeni bilinmez, siyasiler ve halk arasında inanılmaz bir kopuş ve mesafe ortaya çıktı.
4- ilimizde 2024 yılı yerel seçimlerinde aday adaylığı, adaylık süreci, il genel meclisi üyeleri ve belediye encümen üye listelerinin hazırlanma, belirlenme süreçleri ve listedeki kişilerin oldukça sıra dışı olmaları, geleneksel anlayışın dışında parti iltisaklarının tartışılabileceği, hizmet anlayışının ön planda olmadığının görülmesi. Bilhassa partiye gönül vermiş, daha önce hizmet etmiş, her kademede görev almış emektarların unutulmuş veya bilinçli olarak davet edilmemesi, uzaklaştırılması, küstürülmesi.
İşte sonuç ortada…
ABDURRAHMAN TUTDERE GERÇEĞİ…
Adıyaman’da iki dönemdir taraflı, tarafsız, seven, sevmeyen herkesin bahsettiği bir ifade: “Adıyaman’ın bütün sorunlarını Tutdere her yerde gündeme getıror. Vallahi CHP’li değilim; ama oyumu ona verecim. Adam çalışor, depremde sırtında mont, ayağında çizme bizim çadıra on kere geldi. Aradım telefonla hemen cevap verdi. Beni geri akşamında aradı, işimi halletti.” Evet, tam da bu ifadeler. Ve söylenilen oldu. Depremin hemen akabinde tüm olumsuzluklara rağmen genel seçimlerde bile ölümüne REİS diyen Adıyaman, bu kez yukarıdaki sebeplerden, birkaç kişinin egosu, iş bilmez, umursamaz bürokrat, görevliler yüzünden gelinen durum. İşte sonuç ortada.
Bu arada Cumhuriyet Halk Partisi’nin kazanmasının etkenlerinden, bir iki durumdan daha bahsetmek gerekir. Bunlardan biri, depremde ailesinin büyük kısmını kaybetmesine rağmen, depremden hemen sonra Adıyaman da inanılmaz bir şekilde gayret içerisinde çalışan Mehmet TIRPAN’dır. Nam- diğer TIRPAN HOCA. Taraflı tarafsız herkesin yardımına koşmaya çalışmış, toplumun her kesiminden övgü almıştır.
Bir diğer husus Adıyaman’da olup da oy kullanamayan vatandaşlar. Küskün ya da oy kullanmaya gitmeyen vatandaşlar değil. Belediye sınırları içerisinde olmayan konteynırlarda yaşayıp , adresten dolayı (önceki adresleri olmayıp, silinen ve konteynırlarda yaşayan, adresleri konteyner olan vatandaşlar) adres sıkıntısından dolayı oy kullanmaya gidemeyen vatandaşlar. İşte sonuç ortada.
Yazıma son vermeden önce son bir parantez de Adıyaman’da siyasetin kalbi olan KAHTA ilçemize açmak istiyorum.
Malumunuz, depremin ilimizin büyük kısmını yıkmasına rağmen Kahta ilçemizde aynı etki yaşanmadı ve deprem sonrasında yardım ve yerleşme noktasında oldukça yük kaldırdı, ben de dahil olmak üzere Adıyaman’dan birçok kişi hala KAHTA’da ikamet etmekteyiz. Kahtalı hemşehrilerimize teşekkür ederiz; ancak değinmek istediğim konu bu değil. Son iki yılda genel ve yerel seçimlerde Kahta’da Ak Parti’nin yüksek başarısına değinmek istiyorum. Çok yakından tanımamakla beraber deprem akabinde Kahta’ya yerleşmem hasebiyle yakından takip ettiğim, aslında iş adamı olan Ak Parti İlçe Başkanı Osman ÇETİNKAYA’ ya bilhassa. Bilindiği üzere Kahta kozmopolitik ve güçlü ailelerin yaşadığı, genelde ilin siyasetine yön veren, kişi ve siyasilerin olduğu bir yer. Haliyle bu ve benzer yerlerin siyasi anlamda sevk ve idareleri yoğun ve ağdalı olur. Siyasi olarak hareketlilik ve olaylar çokça yaşanır. Çekişme ve güç savaşları sık ve sıradandır. Sonucunda siyaset oldukça zor, yerel iktidar sıkça el ve yer değiştirir. Bu duruma rağmen ve öncesinde muhalefet odaklı olan KAHTA’da 2023 yılında Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçiminde iktidar tarihinin en büyük oy oranı alındı ve seçmen sayısı olarak ile çok büyük katkıda bulunuldu. Akabinde bir yıl geçmeden bana göre ilçe tarihinin en güçlü adaylarının yarıştığı 2024 yılı yerel seçimlerinde, ilin ve genel olarak yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen yine Ak Parti ipi göğüsledi ve en zor seçimde birinci parti olarak seçimi kazandı. Kahta gibi bir yerde iki yılda, biri genel biri yerel seçim olmak üzere birinci parti olarak çıkmak ve seçimleri yüksek oy oranı ile kazanmak ciddi bir başarı ve yetenek işidir. Bu başarıda herkesin payı vardır; ancak bana göre en büyük başarı ve pay Adıyaman’ın çoğunun tanımadığı, ismini, şahsını bilmediği Osman Çetinkaya’nındır. Hakkını teslim etmek gerekir. Ayrıca dışarıdan gelip, kısa süre içerisinde Kahta’da halkın beğeni ve takdirini kazanıp başkan seçilen, Mehmet Can Hallaç’ı da tebrik eder, başarılar diliyorum.
Evet, sevgili dostlar, halimiz ve ahvalimiz budur. Yukarıda yazılanlar benim bildiğim, gözümün gördüğü, çok az da duyduğumdur. Amacımız ilin durumunu sizinle paylaşmak, dertleşmektir. Gayemiz kırmak, dökmek değil sadece gözler önüne sermektir. Varsa almamız gerekeni almak, üzerimize düşeni yapmaktır.
Sürç- i lisan ettiysek affola. Yuvanız sağlık ve bereket dola.
Selametle… 24.04.2024
ADIYAMAN
2 gün önceADIYAMAN
2 gün önceADIYAMAN
4 gün önceADIYAMAN
4 gün önceADIYAMAN
4 gün önceADIYAMAN
4 gün önceADIYAMAN
4 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.